Hrant Dink Vakfı'nin 2009-2019 yılları arasında yürüttüğü Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi çalışması kapsamında Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarını kaplayan üçüncü ve son döneminde dini ve etnik grupları hedef alan nefret söylemi içeren 84 haber, köşe yazısı ve okur yorumu tespit edilmiştir.
Diğer dönemlerden farklı olarak bu dönemde ortaya çıkan en dikkat çekici durum nefret söyleminin hedef aldığı dini ve etnik grupların çoğalması ve çeşitlenmesidir. İlk iki raporda açılımlar sürecine denk gelmesi nedeniyle, gündemle paralel biçimde nefret söyleminin en çok Kürtleri, Ermenileri, Yahudileri, Rumları ve Hıristiyanları hedef aldığı görülmektedir. Açılım politikaların gündemdeki etkisinin görece zayıfladığı son dönemde ise nefret söyleminin hedefindeki ilk iki grubu yine Kürtler ve Ermeniler alırken, bu dönemde Araplar, Sırplar, Romanlar, Süryaniler, Afrikalılar gibi yeni gruplar da eklenmiştir.
Yine ilk iki dönemden farklı olarak bu dönemde Ermenilere yönelik nefret söylemi Kürtlere yönelik nefret söyleminden fazladır, Hıristiyanlara yönelik söylemlerde de geçen döneme göre iki kat yükselişin olduğu dikkat çekmiştir. Bu farklılıklarda elbette ki gündemin çok önemli bir etkisi vardır. Örneğin Aralık ayında Fener Rum Patriği Bartholomeos’un CBS televizyonuna verdiği mülakat özellikle muhafazakâr basında tepki yaratmıştır. Yine İsveç Parlamentosu ve ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nda oylanarak kabul edilen Ermeni Soykırımı Yasa Tasarılarının Ermenilere yönelik nefret söylemini arttırdığı görülmüştür. Bu dönemde İsveç, ABD gibi ülkelere yönelik yabancı düşmanlığına varan pek çok örnek de tespit edilmiş ancak araştırmanın kapsamına girmediği için dışarıda bırakılmıştır.
Gündemin etkisinin yanı sıra her raporda neredeyse sabit biçimde ortaya çıkan nefret söylemi örnekleri bu dönemde de varlığını korumuştur. Örneğin muhafazakâr basında din konulu köşe yazılarında sık sık tespit edilen Yahudilere ve Araplara karşı nefret söylemi bu dönemde de devam etmiştir.
Önceki iki rapordan farklı olarak bu dönemde Müslümanlara yönelik nefret söylemi örnekleri de tespit edilmiştir. Aşağıdaki analizler içinde de görülebileceği şekilde genellikle milliyetçi ve muhafazakâr basında karşılaştığımız nefret söylemine bu örneklerde olduğu gibi Müslümanların hedef olması, nefret söyleminin etkilerinin ve toplum için yarattığı sakıncaların daha açık anlaşılması açısından önemlidir.
İncelenen gazetelerde yer alan nefret söylemi örnekleri ilk iki dönemde olduğu gibi kendi içinde içerdiği olumsuz önyargı ve genellemelerden, hakaret, aşağılama, düşmanca söyleme dek çeşitli kategorilere ayrılarak incelenmiştir.
- Abartma / Yükleme / Çarpıtma
- Küfür / Hakaret / Aşağılama
- Düşmanlık / Savaş Söylemi
- Doğal Kimlik öğesini nefret aşağılama unsuru olarak kullanma / Simgeleştirme
olarak sıralanan bu kategoriler, nefret söylemi biçimlerini ve bu söylemin haberlerde, köşe yazılarında ve ikonografik öğelerde ne şekilde kullanıldığının anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
Aralık-Ocak-Şubat-Mart aylarını içeren son dönemde yukarıda sıralanan kategoriler içinde yine en çok Düşmanlık / Savaş Söylemi’nin kullanıldığı, onu Küfür / Hakaret / Aşağılama ardından Abartma / Yükleme / Çarpıtma içeren nefret söylemlerinin aldığı görülmektedir.