Hrant Dink Vakfı tarafından 2009 - 2019 yılları arasında yürütülen “Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” çalışması, Türkiye’de ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadeleye katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Çalışma, medyanın sivil denetiminin önemini gözeterek ırkçılık, ayrımcılık ve ötekileştirmenin tekrar tekrar üretilmesinin en önemli araçlarından biri olan medyada insan hakları ve farklılıklara saygının güçlendirilmesini, belli kimlik özellikleri üzerinden hedef alınan kişi veya gruplara yönelik ayrımcı dil ve nefret söylemine dikkat çekmeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.
Vakfın bu amaçlara ulaşma yolunda yürüttüğü çalışma kapsamında, ulusal ve yerel basın taranmakta, ayrımcı, ötekileştiren ve hedef gösteren bir söylemle kaleme alınmış haber ve köşe yazıları tespit edilip analiz edilmekte, ardından da www.nefretsoylemi.org sitesi aracılığıyla ve raporlarla kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Proje sitesinde yer alan içerikler ayrıca sosyal medya hesapları aracılığıyla da paylaşılmaktadır. Hazırlanan rapor, sivil toplum örgütlerine, basın yayın kuruluşlarına, basın meslek örgütlerine gönderilmekte ve internet sitemizden yayımlanmaktadır.
Bu sistematik nefret söylemi izleme çalışmasına, 2013 yılı itibariyle ayrımcı söylem dosya konuları dâhil edildi. Buna göre, ilgili dört aylık dönem içinde, seçilen bir konuya odaklanılarak ve her konuya özel bir araştırma yöntemi belirlenerek ayrımcı söylem analizi yapılmaktadır. Bu analizlerde nefret söylemine kıyasla daha ince bir şekilde kurgulanmış, ayrımcı ve ötekileştiren mesajları daha örtük bir şekilde veren söylemleri incelemek hedeflenmektedir. Ayrımcı söylem odaklı medya taraması için bugüne kadar yayımlanan dosyaların konuları; BDP ve HDK temsilcilerinin Karadeniz turu (Ocak-Nisan 2013), Gezi olaylarının ilk haftası (Mayıs-Ağustos 2013), Alevilere yönelik ayrımcı dil (Eylül-Aralık 2013), 100. yıla bir kala basında 24 Nisan (Ocak-Nisan 2014), İsrail’in Gazze operasyonu sonrası Yahudilere yönelik ayrımcı dil (Mayıs-Ağustos 2014) ve Suriyeli mültecilere yönelik yazılı basında ayrımcı dil (Eylül-Aralık 2014) olarak belirlendi.
Son olarak 2015 yılının ilk dört aylık dönemini kapsayan bu yedinci ayrımcı söylem odaklı raporda, Ermeni Soykırımı’nı anma günü olan 24 Nisan’ın 1995’ten 2015’e kadar geçen dönemdeki ayrımcı söylem odaklı medya taramasına yer verildi. Özetle bu raporda, 24 Nisan tarihini temel alarak 1995 yılından 2015 yılına kadar geçen 21 yıllık döneme ilişkin Hürriyet, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinde yer alan içeriklerin taranmasından hareketle oluşturulan veri ve analizler yer alıyor.
Bunun için ilk olarak 1995 ve 2014 yılları arasında Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazetelerinde yalnızca 24 ve 25 Nisan tarihlerinde yayımlanan içerikler incelendi. 2015 yılında ise 21-26 Nisan tarihleri arasında, yine aynı gazetelerde yayımlanan ilgili içerikler analiz edildi. 400’den fazla içeriğin incelenmesinden sonra oluşturulan bu analizlerde, 21 yıllık zaman diliminde Türkiye’nin ve dünyanın toplumsal, ekonomik, siyasi şartlarına paralel olarak değişimler gösteren gazetelerin yayın politikalarında, Ermeni Soykırımı hakkında üretilen dilin dönüşümüne dair tespitleri bulacaksınız.